İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, SODEV’in bu yıl ilk kez çevrim içi düzenlediği Yerel Yönetimler Okulu’na katıldı. Katılımcılara İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal demokratik belediyecilik anlayışı ve uygulamalarını aktaran Soyer, “İzmir’i dünya ölçeğinde bir kent yapma hedefiyle yürüttüğümüz tüm çalışmalar özünde referansını bu şehrin tarihinden ve sosyal demokrat belediyecilikten alan bir yaklaşımın sonucu” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Sosyal Demokrasi Vakfı’nın (SODEV) Yerel Yönetimler Okulu’na katıldı. 22 Haziran’da başlayan sekiz derslik programın söyleşi olarak yapılan son etkinliğine konuk olan Başkan Soyer, katılımcılara sosyal demokratik belediyecilik anlayışını anlattı.
Bu yıl ilk kez çevrim içi düzenlenen toplantıda Başkan Soyer, toplumcu belediyeciliğin halkın yaşadığı şehirler üzerindeki söz hakkını önceleyen, daha adil ve kapsayıcı bir yerel yönetim anlayışı olduğunu söyleyerek, “Sosyal demokrat belediyeciliği geliştirebilmek için ‘kentsel ittifakları’ ve ‘toplumsal müşterekleri’ içeren ‘yeni bir kent hukuku’ inşa etmemiz gerekiyor. Bu hukuk kamu kurumları, sivil toplum örgütleri ve tüm toplumsal kesimleri kapsayan çok geniş bir ortak aklı ve güçlü bir katılımı içermeli, şeffaf olmalı. Yeni bir sosyal demokrat belediyecilik anlayışını, şüphesiz dönemin koşullarından azade düşünemeyiz. Zira yerelde oluşturulacak kamusal politikalarda teknolojinin dönüştürücü gücü olmadan yol alamayız. Bu sebeple dijitalleşmenin çok yoğun yaşandığı, inovatif ve yaratıcı çalışmaların çalışma sahası olan kentlerimizi, teknolojik dönüşümlere göre yeniden ele almamız gerekiyor” dedi.
“Katılım meydanlardan çevrim içi ortamlara taşındı”
Sosyal demokrat belediyeciliğin en önemli iddialarından biri olan katılım sürecinin klasik kent meydanlarından hızla çevrim içi ve sosyal medya platformlarına taşındığını söyleyen Soyer, “Başta gençler olmak üzere kentliler internet üzerinden kente dair görüşlerini, öneri ve eleştirilerini paylaşıp, yerel demokrasiyi başka bir satha taşıyorlar. Biz de demokrasinin köklerinin atıldığı bu şehirde, yeniden köklü bir demokrasi anlayışıyla İzmir’i yönetmeyi şiar edindik. Bunu yaparken de demokratik katılımı, şeffaflığı ve paylaşımı günümüz koşullarına göre dijital platforma taşıdık. İzmir’in en büyük dijital meydanı dediğimiz Biz İzmir platformu, işte bu anlayışın sonucu olarak kuruldu. İzmir’de toplumsal paylaşıma dayalı, doğaya saygılı bir üretim ilişkisini desteklemek, kentsel ve kırsal emeğe sahip çıkarak gelir eşitsizliğini azaltmak, İzmir’in canlı bir ekonomiye sahip olması ve refah düzeyini artırarak bunu kentlilere adil dağıtmak, örgütlenmeyi artırarak kentlilerin karar süreçlerine katılımını sağlamak gibi kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Başta tarım ve hayvancılık olmak üzere, tüm alanlarda kooperatifçiliği desteklememiz, üretici pazarlarımız, Halkın Bakkalı, kentvizyon ortaklığıyla inşa ettiğimiz turizm stratejimiz, İzmir’i dünya ölçeğinde bir kent yapma hedefiyle yürüttüğümüz diğer tüm çalışmalar özünde referansını bu şehrin tarihinden ve sosyal demokrat belediyecilikten alan bir yaklaşımın sonucu” şeklinde konuştu.
Hem Şanghay’da hem de Chengdu’da bir İzmir ofisi
Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü de çevrim içi programa katılarak Çiğli Belediyesi’nden en az 20 kişinin Yerel Yönetimler Okulu’na katıldığını söyledi. Başkan Soyer, katılımcılardan gelen soruları da yanıtladı. İzmir ile ilgili en büyük hayalinin ne olduğu sorusuna “İzmir’in bir dünya şehri olması” diyen Soyer, kent ve kentli hakları konusunda gelen soruya şöyle cevap verdi: “Katılımın önünü açan imkanları artırıyoruz, Herkes sesini duyurabilsin diye Hemşehri İletişim Merkezi’nde çalışan sayısını artırdık. Çünkü yurttaşlar belediyeye ulaşabilir hale geldikçe hem kentlilik bilinci yükseliyor hem de onların kente nasıl katkı verebileceğini düşünmesi konusunda önlerini açmış oluyoruz” dedi.
Soyer, İpek Yolu projesinde İzmir’in konumu sorusu üzerine “İzmir, binlerce yıllık ticaret güzergahının orta koridoru dediğimiz yolun sonunda, İpek Yolu’nun Akdeniz ile buluştuğu kent olarak öne çıkıyor. Biz de şimdi İzmir’in yeniden vazgeçilmez bir nokta olduğunu göstermek istiyoruz. Bu güzergah üzerindeki ülkeler ve İpek Yolu’nun başlangıcı olan Çin ile iyi ilişkiler kurmak istiyoruz. Önümüzdeki günlerde hem Şanghay’da hem de Chengdu’da bir İzmir ofisi açmayı hedefliyoruz. Her iki kentin kültürünü, zenginliklerini karşılıklı olarak daha çok aktarmayı hedefliyoruz” dedi.
75 kişi katıldı
SODEV tarafından 2003 yılından bu yana yılda iki kez düzenlenen Yerel Yönetimler Okulu programı, bu dönem çevrim içi eğitim ağırlıklı olarak İstanbul ve İzmir olmaküzere yurdun çeşitli illerinden programa kayıt yaptıran 75 kişinin katılımıyla yapıldı. 22 Haziran-8 Temmuz tarihleri arasındaki derslerin başlıkları arasında “Yerel Yönetimler-Kurumsal Yapı-Katılım-İşlevler”, “Yerel Yönetimler ve Eşitlik Politikaları”, “Kentsel Planlama Süreçlerinde Toplumsal Boyut ve Çözüm Arayışları”, “Kentsel Emek ve Yerel Yönetimler / Kentin Emeği ve Emeğin Kentleri”, “Belediyelerde Bütçe, Finansman, Denetim, Stratejik Planlama”, “Kentsel Siyaset ve İletişim”, “Alternatif Bir Akıllı Kent Politikası: Paylaşan Kentlerde Kolektif Zeka” vardı.